BDÖ'de Öğretmen Rolleri

Hümeyra Özüduruk demiş ki:

sümbül vatansever demiş ki:yeni öğretmen olmanın hevesiyle öğrencilerime bilgilerimi aktarmk için uğraş veririm.okuldaki bilgisayarlardan bir tanesini alıp projeksiyon yardımı ile konuların anlatılmasını sağlarım.her hafta grup halinde konuları öğrencilere veririm ve konuları araştırmaları için istedikleri gün bir satlik bilgisayar temin edebilirim.buda çözüm olmazsa haftanın belli bir günü okul yanında bulunan internet le ilgili cafede bir saatlik kiralama ücreti ödeyerek okul bütçesinden bu eğitimi sağlamış olurum.

sümbülcüm inan o öğrencilerin bir saat erken gelmesi mümkün olabilir ama okul bütcesinden bu kiralama ücretini almak nerdeyse imkansız gibidir.çünkü sözkonusu para olunca özellikle müdürler para vermemek için ellerinden geleni ardına koymuyorlar

Hacer Arslan demiş ki:ben konuyu kendi imkanlarımla bilgisayar sırası falan beklemeden anlatırım sonuçta ben de ne ilkokolda ne lisede bilgisayarla falan ders görmedim ama öğrendim bilgisayar sırası gelince de konularla ilgili görsel şeyleri göstermeye çalışırım hem konu tekrar edilmiş olur

Kesinlikle katılıyorum Bence okadarda büyütülecek bir problem değil,istisnalar olsada, sonuçta büyük bir çoğunluğumuz ilköğretim döneminde her dersi ne bilgisayarla yaptık,ne de projeksiyonla..Mis gibi tahtamız,tebeşirimiz,kağıdımız,kalemimiz ve söylediğimizi anlayabilen etten kemikten bir öğretmenimiz vardı
Bir öğretmen verimli bilgi aktaramamasına sebep olarak,okulda yeterli bilgisayar bulunmamasını,teknolojiden istediği gibi yararlanamamasını gösteriyorsa bence bunlar geçerli sebep değil yalnızca tembelliği kapatıcı bahanelerdir.Kesinlikle teknoloji eğitime çok şey katar ama şartların uygun olmamasıda eğitimin aksamasındaki geçerli sebepler arasında sayılmamalıdır...

Gökçe SINMAZ demiş ki:Sınıfta bir tane projeksiyon olması yeterli çünkü ben de Hatice'nin dediği gibi kendi laptopumu kullanırım sorun kalmaz.Öğrencilere gelince Merve'nin dediği gibi gruplar oluştursak mesela 3 kişilik gruplar şeklinde 2 kişi bilgisayarı olmayan 1 kişi bilgisayarı olan şeklinde yapsak hem işbirlikli öğrenmeye katkımız olur hem de öğrencilerin yardımlaşma,arkadaşlık bağları güçlenir ve sosyalleşmelerine katkı sağlar.

Yeşim Gülboy demiş ki:Hep bilgisayar ile ders işlemeyeceğime göre haftada 1 saat bilgisayar sırasının gelmesi çok problem olmaz.Tek problem istediğim zaman bilgisyar kullanamamam olur onuda kendime bir dizüstü bilgisayar almakla çözebilirim.Ayrıca öğretmen maaşıyla dizüstü bilgisayar alınabilir fiyatlar eskisi gibi pahalı değil hemde çok fazla taksit imkanı sunuluyor.

oğuz othan demiş ki:McKeinze ye göre tekno oluşturmacı öğretmenin özellikleri ;
1-öğrencilere eğitim programına kolaylıkla entegre edebilecek gerçek- yaşam deneyimlerine ait sanal benzetimler sağlar.
2-öğrenciler için evrende sanal yolculuklar gerçekleştirir.
bana göre olaydaki sınıfa uygulanması gereken,öğrencilerin bu ders hakkındaki düşüncelerini belirlemektir.şartlar fazla elverişli olmadığı için dersi bdö materyallerine bağlı kalmadan yürütmek gerekir...sınıfın bu materyalleri kullanma zamanı geldiğinde ise en iyi şekilde kullanarak verim sağlanmalıdır.ayrıca sınıfta her öğrencinin de bilgisayarı olmadığı için bilgisayara bağlı ödevlerde biraz öğretmenin anlayışlı olması gerekir.
burada öğretmene düşen en önemli görev,kısıtlı imkan olduğu için materyallerden en iyi şekilde yararlanmayı hedef almaktır.bunlardan başka McKeinz yukarıdaki maddelerini önemseyen öğretmen bu sınıfta daha verimli olur...

Hacer Arslan demiş ki:ben konuyu kendi imkanlarımla bilgisayar sırası falan beklemeden anlatırım sonuçta ben de ne ilkokolda ne lisede bilgisayarla falan ders görmedim ama öğrendim bilgisayar sırası gelince de konularla ilgili görsel şeyleri göstermeye çalışırım hem konu tekrar edilmiş olur

nasırcan kılaç demiş ki:Ayrıca bazı arkadaşlar öğrencilerden dolayı;bilgisayarı olmayan bilgisayarı olana gidip çalışır demiş.Bu,o yaştaki öğrenciler için gayet rencide edici bir durumdur ve bundan ailesi de mahcup olur.Unutmayalım ki,öğretmenin tek işi BDÖ yapmak değil.